27 Şubat 2014 Perşembe

Galatasaray 1 - Chelsea 1 | Mancini düşmanlığı





















Maç öncesi rakibe bakar, kendi silahlarınıza bakar, bir 11 çıkarır ve ona göre bir strateji planlarsınız. Mancini maçlardan önce dersini çok iyi çalışan bir hoca, bunda hiç şüphem yok. Fakat maçın gidişatı maçtan önce planlananların dışına çıktı. Bana göre teknik direktörülük yetenekleri burada kendini gösteriyor. Senaryo maç içi değişebilir, önemli olan nasıl reaksiyon verdiğiniz.

Galatasaray golü yedikten sonra ve kalesinde pozisyonlar gördü. Bunun üzerine, Hajrovic yerine Yekta'yı oyuna alarak, Chelsea'nin orta sahadaki hakimiyetine son verdi ve topa sahip oldu. İkinci yarı oyunu iyice Chelsea kalesine yıkacağını planladığından, arkada Hakan yerine daha çabuk Semih Kaya'yı oyuna aldı ve ikinci yarı Chelsea'ye hiç pozisyon vermeden, Chelsea kalesinde beklediğimiz baskıyı Galatasaray'ın kurduğunu gördük.

Chelsea'yi az çok takip eden bir futbolsever, Mancini gibi düşünür. Ne yapar? Chelsea'nin pas takımı değil bir kontratak takımı olduğunu bilir ve Arena'daki taraftar desteği ile Galatasaray'ın, Chelsea kalesinde baskı kuracağını ve Chelsea'nin kontrataklar ile Galatasaray kalesinde tehdit oluşturabileceğini bilirdi. Senaryo böyle olunca, Hajrovic tercihi anlam kazanıyor. Dar alanda oynayabilen ve şutları etkili olan Hajrovic, oyun Chelsea kalesinde oynanırken etkili olabilir. Fakat maç böyle olmadı. Mourinho oyunu tutmak için ortasahada topa sahip olan ve topu Galatasaray'a teslim etmekten kaçınan bir taktik ve strateji ile sahaya çıktı. Önemli olan Mourinho'nun bu kurnazlığına, Mancini'nin nasıl tepki vereceğiydi. Yekta ve Semih değişiklikleri ile bunu çok iyi yaptı.

Bazen hata yaptıktan sonra doğru yolu kısa zamanda bulabilmek de çok önemli. Bazen, ders vermek yerine ders almak da sizin umudunuz olabilir :)

26 Şubat 2014 Çarşamba

Kaçırmaya Gelmez! | Galatasaray - Chelsea




Galatasaray'ın içerdeki en kısır maçı bile pozisyonlu oluyor. En son Beşiktaş maçında bile, rakip kaleye gitmekte zorlanan Galatasaray, Alex Telles'in şık çalımı ile pozisyona girmiş, yanlış şut tercihi yerine pentaltı noktasındaki Selçuk'u bulsa erkenden skoru alabilecek durumdaydı. Sezonun ilk Şampiyonlar Ligi maçında Real Madrid'e teslim olan Galatasaray, aslında harcadıkları pozisyonları gole çevirse, ilk yarı 3 gol atıp Real Madrid'i puansız bile gönderebilirdi.

Galatasaray, içeride tribünlerin desteği ile dünyadaki her takıma karşı pozisyona girebiliyor. Önemli olan pozisyona giren oyuncuların konsantrasyonlarının tam olması. 50 küsür bin gol bekleyen kişinin içinde, gol vuruşu yapmak sadece yetenek değil; soğukkanlılık, konsantrasyon ve çabuk karar verebilme yeteneği de gerektirir.

Girdiği pozisyonlardan eli boş dönen Galatasaray, rakibini ayıltıyor ve tribün ambiyansını rakibi lehine çeviriyor. Tribünler tabii ki 90 dakika boyunca takımı desteklemeye çalışıyor fakat girilen pozisyonları çöpe atmak, tribünlerin de şevkini ve inancını kırıyor. Bu da rakibin işini kolaylaştıyor. Özellikle rakibiniz şu an dünyadaki kontratak futbolunu en iyi oynayan takımsa.

Galatasaray - Chelsea maçının en kritik noktası, Galatasaray futbolcularının gol vuruşu performansları. Real Madrid hezimetinde önümdeki kalede maç 0-0 iken Burak'ın kaçırdığı bomboş kafa pozisyonu, bu konuda elimi daha da güçlendiriyor.