27 Eylül 2023 Çarşamba

istanbulspor - Galatasaray


Bu seneyi anlayabilmemiz için geçen sezonki Galatasaray'ın organizasyonunu iyi anlamamız gerekiyor. Galatasaray geçen sezon ön alan baskısını kusursuza yakın yaptı ve karşılığını şampiyonlukla aldı. Icardi'nin liderliğinde, Mertens - Kerem - Rashica'nın rakip kaleci ve stoperlere muazzam press'i ve dönen topları da Torreira gibi bir oyuncunun toplamasıyla rakiplerine çoğu maç nefes aldırmadı.

Bu sezon kadro değişti. Galatasaray çok daha yetenekli bir kadro kurdu. Ziyech ve Zaha'nın forma girip kadroya girmesiyle bu ön alan baskısını geçen seneki gibi bekleyemeyiz. Şu an geçen sezon kadroda olan oyuncular bile oseviyeye çıkmış değil.

Dolayısıyla Galatasaray'ın başka bir oyuna geçmesi şart. Sezon başladıktan sonra farklı bir stratejiye geçiş ne kadar olur bilinmez ama İstanbulspor maçında gördük ki Galatasaray kapalı savunmalara karşı seti yeterli oynayamıyor. Bu geçen sezon da böyleydi. Üzerine gelen, baskı kuran takımlara karşı kaptığı toplar ile çok daha etkili Galatasaray. 

Galatasaray eminim ön alan baskısını yeniden canlandıracaktır ve geçen sezon kadar olmasa da bir seviyeye getirecektir ancak bu oyunun yanına bir oyun daha eklemesi gerekir. 

Eminim Okan hoca da bunun farkındadır ve şu an mesaisinin büyük bölümünü buna ayırıyordur.

Aynı zamanda henüz fiziksel olarak peak noktasına ulaşmaya takımın, 3 günde bir maç yapması ve zeminin tarlaya yakın olması da maçı zor soktu. 

Uzun lafın kısası; press oyununun yanına bir de pas oyununun üzerine düşülmeli ki özellikle Rams Arena'da olmayan maçlar için de bir plan geliştirilmeli.

Pas oyunu denilen aslında sürekli topa sahip olma anlayışından daha çok, sete oturulduğunda organizasyonun güçlendirilmesi ve daha kalıpları belli hücumlar geliştirilmesi. Galatasaray'ın artık birden fazla stratejiye ihtiyacı var.


4 Eylül 2023 Pazartesi

VECINO YANGINI

Her basın toplantısında dile getirilen "Direk gelip katkı sağlayacak bir 8 numara" tanımına asla uymayan bir isim olan Vecino dün Galatasaray ile anlaştı haberleri hepimizin tepkisini çekti.

Bu tepkide beklentinin yüksek olmasının payı olsa da, çoğumuzun tepki gösterdiği nokta, oyuncunun yaşı, son 2 senede ilk 11 sayısının azlığı, sakatlık geçmişi ve maliyeti. 32 yaşındaki bir oyuncuya 2 milyon üstü 2+1'den sözleşme yapmak büyük saçmalık. Bu durumda en azından yerli olan Berkan'ın takımda tutulması daha mantıklı olmaz mıydı?

Çok samimi söylüyorum ki hiç transfer yapılmaması bile bu transferden daha karlı olacaktır. 

Bu konuda Galatasaray taraftarının duruşunu taktir etmemek de olmaz. Diğer çoğu kulübe göre "vardır bir bildikleri" demeyip, transferin olumlu olumsuz yanlarını tartıp tepki göstermek, kısacası biat etmemek Galatasaray'ın en büyük gücü diye düşünüyorum. 

Akıl koyarak ses çıkarmak, daha iyisi için hep arayışta olmak, önüne koyanı düşünmeden kabul etmemek belki de Galatasaray'ı diğer kulüplerden ayıran en büyük özelliği. 

Teknik taraftan bakacak olursak, Daha geçmiş sezon bitmeden takımın en eksik bölgesinin daha dinamik bir 8 numara olduğu aşikardı. Hatta ilk yapılacak transferin bu olacağı söyleniyordu. Son gün Vecino isminin çıkmasındaki tepki de bundan. Oyuncuya her şeyi diyebiliriz belki ama kesinlikle tempolu diyemeyiz. Oyuncunun prime dönemi bile şu an Galatasaray'a geliyor olsa yetersiz olarak nitelendirilirdi. Oyunun iki tarafını oynayamayan, artık gözden düşmüş temposuz bir isim. Yanlıştan dönülmüş gözükülüyor, umarım doğrudur. 

1 Eylül 2023 Cuma

Hassas Oyuncular & Ön Yargılı Tribün

 Son dönemde takımdan ani bir şekilde ayrılan Yunus ve Berkan'ın, taraftarların baskısından dolayı bu kararı aldıkları söyleniyor. Hatta Emin Bayram'ın da bu yüzden ayrılma talebini yönetime ve hocaya ilettiği de haber yapıldı. Her şeyi anlamakla beraber, oyuncular tarafından bu işin fazla hassaslaştırıldığını düşünüyorum. 

Oyuncuların kadro seçimlerinde yer almamaları, takımdan ayrılmaları için bir neden elbette olabilir. Sürekli birinci adam olmayacaklarını hissetmeleri başka takımlara geçişlerinde bir etken olabilir.




Ancak benim daha çok takıldığım, bu oyuncuların taraftarlar tarafından da çok sahiplenilmediklerinden dolayı ayrılmaya sıcak baktıkları haberleri. 

Futbolcuların bu kadar hassas olmaya hakları olmadığını düşünmekle beraber, gelen şansları da yeteri kadar kullanamadıkları da bir gerçek. 

Bu konuda örnek gösterilecek mevcut oyuncu kesinlikle Kerem Aktürkoğlu'dur. Yetenek olarak Yunus'un gerisinde olmasına rağmen, her senaryoda çok güçlü kalmayı başarabildiğinden dolayı, takımda her maç yerini sağlamlaştırdı. 

Futbolcular savaşcı olmak zorunda. Eğer çıkan iki haberden, tribünden gelen iki kötü sözden kırılıp performans gösteremeyeceklerse ve bu yüzden ayrılmaya sıcak bakıyorlarsa zaten büyük takımda olmamaları gerektiğini düşünüyorum. 

Mental olarak saha içi ve dışında güçlü kalabilmek, yetenekten daha değerli olabiliyor. Yetenekleri sergileyebilmek için, bazen de seslere kulak asmamak gerekiyor. Elbette tribün baskısını yemek ve sonra gerçek performansını sergilemek çok zor ama pes edip bırakmak da bir o kadar güçsüzlük.

Yine de Berkan'ın işine odaklanıp elinden geldiğini düşünüyorum ama gitmek yerine kalıp Şampiyonlar Ligi'nde kulübede olması bile kariyeri için daha iyi olabilirdi. Savaşmaya devam etmesini isterdim. 

Bir iki cümle de tribünlere. Bazı oyuncular gerçekten ağızlarıyla kuş tutsalar tribünlerden onay alamıyorlar. Ön yargılı yaklaşılan oyunculara bakış açısını değiştirmek çok zor oluyor. Saha içinde oyuncuları rahat hissettirmek oyuncunun performansını arttıracağı gibi takıma da pozitif dönecektir, tribünlerin bu konuda daha organize olması takımın yararına olacaktır.