17 Eylül 2022 Cumartesi

"Konya Kim Abi?"

Uzun aradan sonra hakemin ön planda olmadığı bir Galatasaray maçı oynandı. Top konuşmak için güzel bir oyun oldu.


Öncelikle Galatasaray'lıların yorumu "bu takım böyle oynamaz" şeklinde. Ben bu yorumları görünce epey şaşırıyorum. Geçen sene küme düşmesi gündemde olan bir takımın, ligde hiç gol yemeyen lidere karşı galip gelip geceyi lider kapatması şahane bir sonuç. Evet oyunda gelişmesi gereken yerler elbette mevcut ama tüm her şeyi olumsuz görmek çok doğru değil. Bunu tribünde söylediğinizde "Konya kim abi?" diye yanıt alabilirsiniz. Futbolu sadece büyük takımların isimleri ile okuyanlar, bu oyunun içindeki istikrar, taktik anlayış gibi şeyleri hiçe sayanlar. Konya her şeyi ile çok doğru planlanmış bir hoca takımı. Saygıyı hakkediyor.


Teknik bir kaç şey söylemeden önce, takımın gidişatından, oynanan oyundan memnun olmayan taraftarların çok büyük bir bölümü Okan hoca ile bu işin imkansız olduğunu da savunanlardan. Kendisini çok toy, tecrübesiz "anadolu takımı hocası" olarak görenlere bir hatırlatma; bu adam bu ligde taraftarı olmayan bir kulüp ile şampiyonluk yaşadı, daha düşük bütçelisi ile Türkiye Kupası'nı kazandı. Tudor güzellemesi yapanlar bunu da dikkate alsınlar.


Maçta en önemli detay, bu sene Galatasaray'ın her maçında gördüğümüz çok oyuncu ile rakip ceza sahasına girişler oldu. İki stoper ve Torreira hariç tüm takım rakip ceza sahasına giriyor. Bu Galatasaray'ın bu sezonki en iyi yaptığı şeylerden. İlk golde Oliveira'nın orada olması çok değerliydi mesela. Tabii ki bunun da handikapları mevcut. Özellikle Mertens ve Oliveira'lı bir kurguda orta alandaki savunma kurgusunda tek başına kalan Torreira'nın işi zorlaşıyor. Torreira'nın yalnız kalmasını engellemeye çalışan isim ise Mertens olduğundan, Napoli efsanesinin hücuma katkısı da azalıyor. Okan hocanın en çok çözmesi gereken problemin bu olduğunu düşünüyorum. Mertens ceza sahası çevresine geldiğinde, rakibin ani geçiş oyunlarını kafasına takmadan hücum etmesi oyuncunun hücum sayılarını arttıracaktır. Bu problemi çözmek çok kolay değil zira. Oliveira yerine daha defansif karakterli bir 8 numara ile yani mesela Midtsjo ile oynamak daha mantıklı gibi görünse de, Oliveira'nın kilit pasları Galatasaray'ın bu sezonki en büyük silahı. Bu handikaptan dolayı Konya gibi ortasahası çok temiz ayaklı oyunculardan kurulan bir takımın Galatasaray'ın göbeğini delmesi ve uzaktan çok rahat şutlar çekmesi şaşırtıcı olmadı.


Galatasaray rakibin ortasahayı kolay geçmesine engel olmak adına bir şey yapmadı. Burada iki seçenek var. Maç 1-1 giderken, ortasahada Oliveira'yı çıkartıp daha defansif bir oyunucu oraya çekerek orta alanı kapatmak ya da skoru alana kadar riskli oyuna devam edip zar atmak. Bence bu durumda Okan hoca doğru karar ile risk almaya devam etti ve içerde seyirci desteği ile golü bulduktan sonra göbeği kapatma yolunu seçti. Eğer bu maç Konya'da oynansaydı, Okan hocanın maç 1-1 iken risk alıp almayacağını merak ediyorum. Hocanın bu seneki oyun karakteri ve stratejisini bize gösterirdi bu. 


Van Aanholt yerine Dubois değişikliği maçın en önemli hamlesi oldu. Aaholt için ayağı kötü diyemeyiz belki ama çizgideyken ceza sahası servisleri yeterli değil. Dubois ceza sahasına etkili pası ile Ya Icardi'ye attıracaktı ya da golde olduğu gibi rakibi hataya zorlayıp golü attıracaktı. Icardi belki gol vuruşunu yapamadı ama ceza sahasındaki hareketliliğinin bu sene Galatasaray'a çok puan kazandıracağının sinyallerini verdi. 

Maçın son bölümünde Berkan ve Midstjo'yu oyuna alarak göbeği kapattı hoca. Eminim Mata hazır olsaydı hoca onu tercih edip topun son bölümde daha çok Galatasaray'da kalmasını sağlardı. 


Milli aradan sonra yeni transferlerin form durumunu arttırması ile takım daha iyi olacağının sinyallerini verirken, özellikle hocanın planlarını yeni oyuncu grubuna dikte ettirmesi çok önemli. Zorlu fikstürden az kayıpla çıkılması önemli.