20 Temmuz 2011 Çarşamba

Felipe Muntari vs Mustafa Özbek


Taraftar istemediği şeyleri söylerken ne istediğini de bilmeli. Fakat bunu bilirken de, takımının durumunu, avrupada nerede olduğunu, kulübün maddi yönlerini düşünmeli.

Galatasaray taraftarının Mustafa Sarp'ı, Barış Özbek'i ve Ayhan Akman'ı ortasahada yeterli görmemesine hep katıldık. Galatasaray futbol takımına yeterli düzeyde olmadıklarını hep söyledik. Zira bunlardan ikisinin direk olarak takımla ilişkisi kesilmiş durumda. Mustafa Sarp kampa alınmadı, Barış aylar önce Trabzon'a satıldı. Ayhan'da gözlemlerimiz kadarıyla Fatih Hocanın ilk 11'inde yok. Bu oyuncuların teknik yönleri, fizik kapasiteleri ve oyun bilgilerini beğenmeme konusunda haklıyız. Fakat durum ne istediğimiz ile ilgili.

Sene başında Selçuk İnan transferi ile Galatasaray'lılar olarak hepimiz çok sevindik. Bu transfere sevinmemek ya da yeterli bulmamak futbol cahilliği olarak nitelendirilirdi zaten.

Gelelim esas konuya. Selçuk İnan'ın yanına Fatih Terim'in çok tecrübeli ve o bölgeye direk koyabileceği bir oyuncu aradığını biliyoruz. 3 isimden bahsediliyor. Bunlardan biri İnter'li Cambiasso. Fakat bu oyuncunun İnter'de direk 11 oyuncusu olması ve senede 4 milyon euro kazanıyor olması şuan için çok heveslenmemizi engelliyor. 2. isim Muntari. İnter'li oyuncu için girişimlerin devam ettiğini okuyoruz. Bu oyuncunun ''kazma'' olduğunu, teknik kapasitesinin Galatasaray orta sahasına yetmeyeceğini savunan arkadaşları duyuyorum. Dünyanın en iyi teknik direktörü olan Jose Mourinho'nun çok tuttuğu bu isim, gerek fiziği, gerekse isabetli şutları ile Selçuk İnan'ın yanına ilaç olur. 3. isim Felipe Melo. Bu oyuncunun 3 isim içerisinde taraftarın en az istediği oyuncu olduğunu biliyorum. Juventus'a 20 milyon euro + oyuncu karşılığında transfer olmuş bir oyuncu. Böyle yüksek bir bedele transfer yapınca Serie A'da patlayıcı etki yapacağı düşünülen bir ''görev adamı'' aslında. Görev adamlarında beklentileri yüksek tutarsanız saha içinde ekstrem hareketleri az olacağından hayalkırıklığına uğrarsınız. Tıpkı Lorik Cana'da olduğu gibi. Melo, düzgün pasları, isabetli şutları ve agresif oyunu ile Galatasaray'ın değişilmez oyuncusu olur.

Cambiasso'yu tartışmak ''futbol günahı'' olur zaten. Felipe Melo ve Muntari'yi yerden yere vurarak Galatasaray'da görmek istemiyorlar. En azından istemeyen kısım bir hayli fazla. Bu görüşte olan taraftarlar, Felipe Melo ve Muntari'yi beğenmiyor ve Galatasaray'da görmek istemiyorlar ise takımdan ayrılan Mustafa Sarp, Barış Özbek ve yedek kulübesinin değişilmez ismi olacağı aşikar olan Ayhan Akman'dan bir fazlaları olmadığını düşünüyor olmalılar. Melo ve Muntari hem oyun bilgileri hem tecrübeleri hem fizik hem teknik yönleri takımdan ayrılan orta saha oyuncularına göre epey bir fazladır. Bu olması gündemde olan transferlere veto vermeleri akla mantığa uymamaktadır. Melo ve Muntari gibi oyuncuların bir üstü sınıfı zaten Fabregas'lar, Gerrard'lar, Carrick'ler. Bu oyuncuların gelmesini beklememiz hayal bile olmayacak kadar uzak maalesef.

Sabri'yi beğenmeyen taraftarların, Sabri'nin ismini, cismini, dış görünüşünü değiştirip, Milan forması giydirince yine beğenmeyeceklerini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. ''çok süratli bir oyuncu, bunlar gibiler 30'dan önce Türkiye'ye gelmez'' gibi yorumları da duymanız epey mümkün olur.

Taraftarlar olarak ne istediğimizi bilmek zorunda değiliz. Her zaman en iyiyi isteriz. Bunun için kimse bizi suçlamaz, suçlayamaz. Ama nerede ve kim olduğumuzu, hangi kulvarda yarıştığımızı iyi bilmek, bilinçli taraftar olmamızı değil bilir taraftar olmamızı sağlar. Bu da belki oyuncu analizlerini yaparken olaya daha mantıklı yaklaşmamızı sağlar.

Hiç yorum yok: