20 Eylül 2012 Perşembe

Bunun Adı Kaybetmek Değil | Manchester United 1 - Galatasaray 0





Premier Lig gibi bir ortamda kendi evinde rakiplerine büyük ölçüde üstünlük kuran United'a karşı direkten 3 topunuz dönüyorsa, doğru şeyler yapıyorsunuz demektir. Bununla beraber hakemin ısrarla vermek istemediği 2 penaltı. Galatasaray'ın Old Trafford'daki mücadelesini görünce, gruptan çıkamamasının zor olduğunu söylemek lazım.

Galatasaray kaybetti fakat iyi pozisyonlar bularak kaybetti. Bu maçın da grubun en zor maçı olduğunu düşünürsek, Galatasaray artık en zor maçını geride bıraktı.

Aykut Kocaman "Avrupa'da takımlar 120 km civarında koşuyor" demişti. Galatasaray Manchester'da 115 km koşarken, Manchester United 113 km'de kaldı. Bu istatistik, futbol için kesin veriler vermese de, sahada mücadele eden bir takım olduğunu gösteriyor.

Topla oynama istatistiklerinde yine Galatasaray'ın üstünlüğü var. %52 Galatasaray topla oynarken, Manchester %48 oynamış. Üstelik Galatasaray'ın bir merkez oyuncusu resmen sahada yokken. Melo gerçekten çok etkisizdi. Alıştığımız; topa basan, rakibe vermemekle direnen, isabetli paslar atarken aynı zamanda savunmasını rahatlatan Melo'yu gözler aradı.

Galatasaray'ın sezon başından beri gelen duran top zafiyetini de çözdüğünü görebiliyoruz. Takım yanlış hatırlamıyorsak sadece 1 kornerde rakibe kafa vurdurdu.

Selçuk İnan maçın sonlarına doğru rakip savunma arasına ve arkasına toplar denerken, aslında maçın başından beri bunları denemesi gerekirdi.

Hamit Galatasaray'a geldiğinden beri en iyi maçını oynadı. Tecrübesini tam anlamıyla sahaya koydu.

Amrabat önemli oyuncu. İlk yarıda Galatasaray'ın ayakta kalmasını sağladı. Soldan uzak direğe doğru kestiği top ise muhteşemdi. Ayrıca önünde oynayan Evra'dan daha çabuk olduğunu 1-2 pozisyonda gösterdi. Galatasaray'ın ileriki dönemde en büyük kozu olacaktır.

Hakan Balta temposu yüksek her maçta sırıtıyor. İşini yapabilen bir oyuncu ama maç yüksek tempoda değilken. Galatasaray'ın sol kanadına çok yüklendiğini söyleyebiliriz Manchester United'ın.

Dany ve Semih ikilisinin çabukluğundan yararlanmak isteyen Fatih Terim başarılı oldu. İki oyuncu da işlerini en iyi şekilde yaptılar. Rakibe ilk hamleleri hep başarılıydı.

Emre Çolak çabuk oyuncu. Fatih Terim'in onu oyuna alması doğru bir hamle oldu ki, Galatasaray onunla beraber daha rahat rakip sahaya gidebildi.

Umut'un erkenden sakatlanıp çıkması üzücü oldu. O bölgede hep baskı kuran ve hücum anlamında da doğru koşuları doğru yerlere yapan bir isimin olması iyi olurdu. Zira ilk dakikalarda hakemin vermediği penaltı pozisyonunda da o vardı.

Burak Yılmaz fizik olarak kötü durumda olmasa da, Manchester savunması arasında kendine yer açamadı.

Maçtan sonra Ali Dürüst'ün açıklamalarına göre, Muslera ve Semih Kaya için, Manchester United scout'ları bonservis yoklaması yapmışlar. Bu iki oyuncunun ne kadar etkili bir performans sergilediğini buradan görebiliriz.

Deplasmandaki Galatasaray taraftarı da muhteşemdi. Arena'daki Şampiyonlar Ligi maçlarındaki atmosferin "inanılmaz" olacağına bir sinyal gibiydi.


Galatasaray için bu kaybetmek değil, Dünyanın en iyi takımlarından birine baş tutabilmenin moraliyle özgüven depolamak ve gelecekteki maçlara daha umutla bakmaktır.

Hiç yorum yok: