6 Mart 2012 Salı

Sivasspor 0 - Galatasaray 4


Maçtan önce twitter'daki takipçilerimize maç hakkındaki düşüncelerini sorduğumuzda genel kanı, "Sivas puan koparır, GS yenerse zor yener" idi.

İyi oyun, kötü oyun, şu, bu. Galatasaray ligin önemli takımlarından birini kendi evinde 4-0 mağlup etti. Şampiyonluğu bu maçlar belirliyor. Derbi maçlarındaki skorlar kadar, büyüklere çelme takmayı iyi beceren Sivasspor gibi takımları yenmek, şampiyonluk adına önemli adımlar.

Tıpkı Fenerbahçe'nin 6-1 kazandığı Gençlerbirliği maçındaki gibi, kilidi açan süper bir golün, maçın 4-0 olmasında etkisi büyük.

Necati önemli oyuncu. Artık bunu konuşmaya gerek yok. Böyle maçları alabilen oyuncu, iyi oyuncudur. Dün kendisi 2 gol 1 asist ile oynadı. Aynı zamanda Galatasaray'ın da oyuncusu. Bu ne demek? Takımın saha içinde neye ihtiyacı olduğunu bilmek demek, ona göre kendi oyun stratejisini bilmek demek. Kısacası dünkü Galatasaray galibiyetinde, Necati'nin payı çok büyük.

Emre Çolak 2 maç oynayıp, 1 maç oynamama yörüngesine girer gibi. Fatih Terim muhakkak bunun farkındadır ve buna çözüm bulacaktır. Dün sahada yoktu. Yerine giren Aydın Yılmaz, futbolculuk hayatında ilk defa bir şansı değerlendirdi herhalde.

Bir takımın şampiyon olması için kalecisi iyi olmalıdır. Muslera dün yine harikaydı. Kritik kurtarışlar ile Sivas'ın geri dönüş yapmasını ya da hareketlenmesini engelledi.

Ujfalusi dün Galatasaray'daki ilk golünü attı. Sezon başından beri oynadığı özverili oyundan sonra, bu golü hakkettiğini söyleyebiliriz.

Bu maçta Necati, Ujfalusi ve Muslera'yı konuşuyoruz. Bu da demek oluyor ki Galatasaray'ın transfer politikası %100 doğru yolda. Galatasaray şampiyonluk için çok kritik bir 3 puan kazandı. Şimdi kalan deplasmanlar; Fenerbahçe ve Manisaspor.

Hiç yorum yok: