11 Ekim 2011 Salı

2010/2011 Trabzonspor 1 - Azerbaycan 0


Sadece futbolda değil ve hatta sadece sporda değil hayatın her alanında istikrar ve beraber hareket etmek önemlidir. Dün akşam oynadığımız Azerbaycan maçı şu 10 maçlık Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde oynadığımız maçların özeti gibiydi. Bu istikrarı biraz daha açalım:

İki durumda istikrarı değerlendirebiliriz. 1) bireysel anlamda futbolcu istikrarları. 2) Milli Takımın ilk 11 istikrarı.

1) Yaşanılan şike soruşturması sebebiyle ilgili ya da ilgisiz her Türk futbolcusunun bu durumdan etkilendiği bir gerçek. Fakat performans istikrarlarının tamamen bunun ile alakalı olduğunu söyleyemeyiz. Zira bu soruşturmadan önce de futbolcuların istikrarlı olduğunu söylemek zordu. Milli takımın kadrosuna çağrılan 5 oyuncu sayamayız ki bir sonraki çıkacağı maçta bir önceki ile aynı performansı sergileyebilecek. Kötü ya da iyi. Hocalar için en "sakat" oyuncular bu tarz oyunculardır ve bizde bunlardan pek mevcut. Potansiyele sahip olmalarına rağmen çıkacakları her maç için ortalama bir performans beklentisinde olamayız. Hoca da bunların "yapabilir" kumarına girip girmemekle ikilem yaşar. Bir kere oyuncuların performansları belli bir seviyenin altına inmemeli artık. En azından bunu Play-off maçlarına kadar daha "kestirilebilinir" yapmalıyız. Hiddink sahaya çıkardığı oyuncuların aşağı yukarı neler verebileceğini kestirebilmeli ki kafasındaki oyun şablonunu sahaya yansıttırabilsin. Burak'ı ve Selçuk'u bu genellemenin dışında tutmalıyız. Burak sahaya çıktığında neler yapabilir ya da neler yapabilecek kestiriyoruz. Savunmanın arkasına koşular yapabileceğinden eminiz. Çünkü bir oyun tarzına sahip ve oynadığı kulübünde de bu misyonda. Selçuk çabuk ve dikine oynamayı seven ve gerek Galatasaray'da gerek Milli Takım'da 10 üzerinden hiçbir zaman 6'nın altına düşmeyen bir futbolcu. Fakat bu istikrarı tutturmuş oyuncu sayısı gerçekten Milli Takımımızda az.


2) UEFA "toplanın yarın maçınız var" dediğinde Milli takıma kimlerin cağrılacağını az çok kestirebiliriz fakat ilk 11 konusunda hep değişkeniz. Orta sahada kimlerin oynayacağını düşündüğümüzde sadece son oynadığımız iki maça bakmamız yeterli. Belirsizlik söz konusu. Stoperlerimiz hiç net olmadı. Birbirini tanımaları ve bir tempo yakalamaları için artık daha şekil almış ilk 11'e ihtiyacımız var. Selçuk ve Burak'ın birbirlerini iyi tanıması ve istikrarlı performansları aslında Azerbaycan savunmasını açmamızı sağladı. 10 maçlık grup serüveninde istikrardan yoksun ilk 11 ve oyuncu peformanslarına inat, belirli bir istikrarı yakalamış ve birbirlerini tanıyan 2 futbolcu Selçuk ve Burak bize Avrupa Şampiyonası kapısını araladılar. Bunun bir ders niteliğinde olması tüm dileğimiz.


İstikrar ile Milli Takımımız aynı cümleye bile yakışmaz durumdalarken bunu tam tersine çevirecek kişiler yine Milli oyuncularımız ve teknik heyettir. Tüm oyuncularımızın bizi Play-Off'a taşımalarında büyük emekleri vardır. Eleştiri yaparken bunun da farkındayız. Hepsinin ayağına saglık, inşallah 2012 yazında da sahada kendilerini görürüz.

Hiç yorum yok: