21 Ekim 2011 Cuma

Bir Fatih Terim ve Adam Rotchstein Ortak Yapımı; Galatasaray!


Yeni sezonda Galatasaray'ın daha istekli ve gözle görülür derecede daha iyi olmasının en büyük sebebinin Fatih Terim olduğu bir gerçek olmakla beraber, kondisyon ve güç olarak takımı yukarı çeken kondisyoner Adam Rotchstein'ı unutmamak gerekir.

Fatih Terim takımın öz güvenini geri kazanmasında büyük pay sahibi, bu bir gerçek. Teknik-taktik konusunda yaptığı işlerden çok, mental açıdan futbolcuların sağlıklı olmasını ve gerekli motivasyonu sağlamada Dünyada sayılı isimlerden bana göre. Fakat taktir edersiniz ki sadece mental açıdan hazır olmak maç kazandırmıyor. Bunun yanında fizik olarak da hazır olmalısınız. Galatasaray toparlandıysa antrenörü Adam Rotchstein ve teknik direktörü Fatih Terim'in iş birliğinin çok büyük rolü var.

Galatasaray bu sezon şu zamana kadar 6 maç oynadı. 6 maçın hepsi kondisyon olarak takımın aldığı yolu görmemizi sağladı fakat bu 6 maçın 3 tanesinde tam olarak fizik güç ve kondisyonun gelişimini apaçık görebildik.

Bu sezon TT Arena'daki ilk maça bakalım. Samsunspor önünde 1-0 üstünlük sağlanmasına rağmen, yenilen gol sonrasında takım içine kapanma yerine bu gole geri tepki gösterebildi. Kafa olarak bunu istemek önemli ama bunu fizik güç ile birleştirebilmek daha önemli. İkisi olunca ve giydiğiniz forma sarı-kırmızı olunca, yenilen gol sonrası olumlu geri reaksiyon göstermemek çok zor.

Karabük maçında daha maçın henüz çok başında 10 kişi kalan takımın bir de gol yemesinden sonra o maçtan puan çıkarması zordu. Maçın son periyotlarına girilirken yenilen gol sonrası, eski Galatasaray'ın buna ne mental açıdan reaksiyon gösterecek gücü vardı ne de fizik olarak. Maçı hatırlayın, Galatasaray yenik duruma düştüğünde bile, rakip kalede pozisyon bulmakta zorlansa da sonuna kadar mücadele etti ve istekliydi. En nihayetinde Baros'un yaptırdığı penaltı ile bu maçtan puan çıkarabildi. Hem fizik hem de kafa olarak güçlü olmanın, hangi takımda oynadığının bilincinde olmanın getirdiği 1 puandı bu.

Ve geçen haftaki Bursaspor maçı. Bursaspor gibi ligin dişli bir rakibinden dakika 80'de evinde gol yiyorsan, bunu çıkarman çok zordur. Eski Galatasaray (Gerets ve Kalli dönemi sonrası) 80'de gol yiyince, ''maç bitti, kapa televizyonu'' lafları dolaşırdı. Bu yenilen golün çıkmasına hiçbir futbolcunun inancı olmaz, inanç olsa gücü olmazdı.

Artık Galatasaray'lı taraftarlar her maçı kazanacağından emin olmasa da, 90 dakika boyunca takımlarının maçı isteyen bir futbolcu toplulu tarafından temsil edileceğini biliyorlar. Futbolcuların buna hem mental hem de fizik olarak hazır olduklarının farkındalar.

Galatasaray'lılar bunu sadece takıma geldiğinden beri mental ve taktik açıdan Galatasaray'ı toparlayan Fatih Terim ve kurmaylarına değil, aynı zamanda oyuncuların fiziksel durumlarını çok yukarılara çeken Adam Rotchstein'a da borçlular.

Hiç yorum yok: