![](http://4.bp.blogspot.com/-0-VDXtEWgfc/Tp1y5EqoSSI/AAAAAAAAAbY/0KLEEkjrnd4/s400/B_43e745bea31576b6a852c812b90eb3d0.jpg)
Johan Elmander Galatasaray'a geldiğinde çoğu gazetede kendisi hakkında ''Galatasaray'ın forveti değil'' temalı yorumları okuduğumu çok net hatırlıyorum. İşin garibi ayağına top değmemiş insanların bu yorumları yapmasını anlıyordum fakat futbolun içinden gelmiş kişilerin kendisi hakkında bu kadar negatif yorumlar yapmasını bir türlü anlayamıyordum.
Elmander'in geçen sene Bolton'da 10 gol attığını biliyoruz. Bu gollerin 7'si deplasmanda! 3 tanesi içerde. Oyuncu geçen sene Bolton takımının en çok gol atan futbolcusu olmuş. ''sezonda 10 gol yeterli değil'' diyen yorumcuların zaten Premier Lig'i sadece ayıp olmasın diye izleyen kitleden olduklarını söylemek de yalan olmaz. Premier Lig'de 10 gol atmış, bu gollerin %70'ini deplasmanda atmış, yaş olarak en verimli çağında olan, Bolton gibi köklü bir kulübün geçen sene en çok gol atan oyuncusunu bonservis bedeli ödemeden transfer ediyorsanız ve transfer ettiğiniz takım Real Madrid, Barcelona, gibi Dünyanın en üst düzey takımları değilse, bu transferi eleştirenleri pek de dinlememelisiniz.
Oyuncunun ''fundamental'' özellikleri çok oturmuş düzeyde. Ayak içini ayak üstünden daha iyi kullanması gözlemlediğim ilk şey. Kafa toplarındaki fiziksel hakimiyetinin yanında, zamanlaması da muhteşem. Fizik olarak çok yeterli olup fakat zamanlama problemi yaşayan bir futbolcu, kendisinden çok daha kuvvetsiz fakat zamanlamayı iyi yapan bir futbolcudan hava topu alamayabilir. Elmander hava toplarında hem zamanlamayı hem de fiziğini çok iyi kullanabilen bir futbolcu. 6 haftalık periyotta kendisini daha yakından izleme fırsatı bulduk. En büyük özelliği gelmeden de bildiğimiz gibi fizik üstünlüğü. 90 dakika takımın en çok koşan futbolcusu olması bir yana, aynı zamanda ikili mücadelelerde de hep ayakta kalan oyuncu kendisi.
Geçen sene Bolton'da ilk 6 haftalık periyotta 3 gol atarken, 2 de asist yapmış. Bu döneme kadar attığı 3 golden 1 tanesi Arsenal'e karşı, yaptığı 2 asisten biri de Manchester United'a.
Bu sene Galatasaray forması altında, ligin ilk maçında Belediye'ye karşı forma giymemesine rağmen, ilk 6 haftada 2 gol 2 asist ile oynuyor kendisi. Bunun anlamı; kendisi alışma süreci ile ilgili bir problem yaşamayarak takımına tam katkı gösteriyor. Kuzey Avrupa ülkesi futbolcularının profesyonellik anlayışını tam anlamıyla yansıtıyor.
Gazetelerde ve televizyonlarda kendisi hakkında ''Galatasaray'ın forveti değil'' diyen insanlar şimdi Baros'un yerine ilk 11 oynaması gerektiğini savunuyorlar. Ama bunu diyenler, Elmander'in kalitesini anladıklarından değil, 4-5 haftalık iyi performansını göre konuşuyorlar. 2 hafta gol atamasa yine bolca ''Galatasaray'ın forveti değil'' yorumlarını izleyip, okuyacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder