![](http://1.bp.blogspot.com/-6xwCGLoGry8/TpQUNKvGUVI/AAAAAAAAAVg/p8Xvp7F-qvc/s400/d066f90481084073b1e826f0083cec64.jpg)
Euro 2012 için grubumuz belli olduğunda hepimiz Almanya'nın ardından rahat play-off oynayabileceğimizi düşündük. Umarız bu akşam bu düşüncemiz gerçekleşir de oynarız. Fakat bu düşüncemiz gerçekleşse bile rahat olmadığı kesin. Almanya'nın bu grupta çok açık lider olacağı açık değil miydi?
Almanya'ya karşı oynanacak 2 maçın favorisinin de Almanya olduğunu açıkcası maçlar oynanmadan da biliyorduk. Zira 2 maçta 6 gol atarak, maalesef bunun sadece bir teori olmadığını pratikte bize gösterdiler. Demek istediğim, Almanya'ya karşı kaybedilecek 6 puan aslında normaldi. Bu 2 maç da bizim için bonus maçı değerindeydi. 6 puandan alınacak 1 puanın bile hesapta olmayan puanlardan olduğunu bilecektik.
Gruplardaki rakiplerimiz Belçika ve Avusturya'ydı. Özellikle Belçika'nın oyuncu kalitesi onları bize daha da rakip duruma getiriyordu. Belçika ile oynadığımız 2 maçın 1'ini kazanıp, diğerinde de berabere kalarak aslında istediğimizi çok rahat almıştık. En yakın rakibimize 2 maçta da yenilmeyerek 4 puan toplamıştık. Bu başarıdır, kimse kusura bakmasın. Diğer rakibimiz Avusturya ile de içerdeki maçımızı kazanıp, deplasmanda berabere kalınca yine istediğimizi almıştık ve burdan da aldığımız 4 puan aslında bizi şu an rahatlıkla play-off'lara götürmüştü.
Grubun son 2 takımı olacağı ilk günden beri belli olan Kazakistan ve Azarbaycan'ı ''çantada keklik'' görmemiz, bizim bu akşam stresli bir futbol gecesi geçirmemize neden olacak. Kazakistan'dan 6 puan almayı başardık fakat bu 6 puanı alırken nasıl stresli maçlar çıkardığımızı unutmamız lazım. Azerbaycan, maç öncesi çok sürpriz gözüken fakat 90 dakika başladığında bizden daha üstün olan taraf olduğu maçta, Milli Takımımızı yenerek bize en büyük çelmeyi taktı. Rakiplerimizle oynadığımız maçlarda istediğimizi almış olup, Azerbaycan'a puan kaybetmemiz Almanya'nın arkasında yerimizi garantiye almamızı engelledi.
Futbolda artık fizik kuvvet eşit olmasa da her takım belirli bir seviyenin üstünde. Siz takım olarak farkınızı gösterip, istediğiniz skoru almak istiyorsanız, öncelikle onlar kadar kuvvetli olup, en az onlar kadar koşmanız gerekiyor. Daha sonra ''fark'' olan teknik kapasite ve oyun bilgisi ortaya çıkıyor. Biz Azerbaycan ve Kazakistan maçlarında bunu çok yaşadık. ''Rakibimizi küçümsemiyoruz'' diyen Milli Takım futbolcusunu artık samimi bulmuyorum. Oynanılan 2 Kazakistan maçı ve yenildiğimiz o Azerbaycan maçlarında, rakiplerimizi çok ciddiye almadığımız beliydi. Bu akşam bir kaza olmamasını istiyorsak, önce en az onlar kadar savaşmayı bilip, sonra yeteneklerimizi sahaya yansıtmalıyız.
Milli Takımımızın en büyük sorununun konsantrasyon olduğu bir gerçek. Fakat ben bütün sorunu buna bağlayamıyorum. Milli takımımızın fizik olarak Azerbaycan ya da Kazakistan milli takımlarından farkı olduğunu düşünmüyorum. Fizik kuvvet; kondisyon, dayanıklılık, kuvvet, hız ve çabukluk gibi özelliklerden meydana gelir. Oyuncularımızı bu dediğim diğer milli takım oyuncuları ile yan yana koyduğum zaman farkımız olmadığını gözlemliyorum. Ve hatta maç içinde onların fizik durumunun bizim üstümüzde olduğunu gözlemlediğim çok pozisyon ve periyot ile karşılaşıyorum. Tabi ki farkımız Kazakistan ve Azerbaycan gibi takımlara karşı yeteneğimiz fakat bunun sahada ortaya çıkabilmesi için fizik olarak en az onların seviyesinde olmalıyız. Her 2 Almanya maçına da baktığımızda hem fizik olarak hem de yetenek olarak bizden iyi durumda olan Almanya Milli Takımının ''3 yese de 5 atar'' görüntüsü bu iki durumda da bizden daha üstün olduğunun göstergesidir; Fizik, Teknik.
Bir de bunların üstüne Mental problemler eklenince Milli Takımımız istenilen sonuçları elde edemiyor. Duygusal bir ülke olduğumuzdan, Milli Futbolcularımız maçı diğer Milli Takım oyuncularına göre çok daha stresli yaşıyorlar. Kaybedilen bir maçtan sonra nelerle karşılaşacaklarının farkında olduklarından, kendilerini mental olarak oyunda rahat hissedemiyorlar. Artık bunun Milli Takımımız için bir gerçek olduğunu bilmemiz gerekir. Yetenek olarak hiçbir sorunumuz olmasa da fiziksel ve mental sıkıntılarımız bir oyunu domine etmemizi engelleyen faktörler.
Bu akşam Belçika'nın Almanya'yı yenmesi mucize. Beraberliğin bile bize yettiği bir müsabakadan bahsediyorsak ve söz konusu takım Almanya Milli Takımı ise o maçın Almanya aleyhine sonuçlanması zor. Eğer Almanya maçında istediğimiz skor çıkarsa, biz Azerbaycan'ı yenemezsek, geçmiş olsun.
Edit: tabi ki ikili averaj olayında Milli Takımımızın üstün olduğunun farkındayız. Fakat Azerbaycan'ı 2 maçta da yenemeyen bir Milli Takımın Avrupa Şampiyonası için Play-off maçlarına çıkması güzel olmayacaktı. "geçmiş olsun" derken bunu söylemek istedik. Çok şükür ki geçmiş olmadı ve bugün Azerbaycan'ı yenerek play-off'lara kaldık.
2 yorum:
Neden geçmiş olsun ki? Dediklerin olursa bile yine biz çıkıyoruz. İkili averajımız Belçika'dan iyi. Bunu bilmemen garip geldi.
geçmiş olsun cünkü görüntü icabıyla kötü. o durumda play off'lara kalmak isteyeceğimiz bir şey değil. gidemeyiz ya da gideriz tartışması değil.
Yorum Gönder