21 Ekim 2011 Cuma

MP Antalyaspor 0 - Galatasaray 0 | 3'lü değişti 'Mertlik' Bozuldu!


Uzun süredir Galatasaray maçı izlerken esnediğimi hatırlamıyorum. Her iki takımın da tempoyu arttıramadığı, Galatasaray'ın kazanmak istediği, Antalyaspor'un kaybetmemek istediği bir maç oldu. En nihayetinde de maç zaten 0-0 bitti. Peki Galatasaray'ın pozisyon üretmekte önceki maçlara nazaran bu kadar zorlanmasının nedeni neydi?

Bir kere şunu söyleyelim. Galatasaray yine pozisyon vermedi. 1-2 şans topunun haricinde Galatasaray'ın kalesinde pek bir pozisyon yoktu. Galatasaray fizik kuvvetinin artmasının ekmeğini kalesinde az pozisyon vererek alıyor. Genel olarak pozisyon üretmekte de eleştirilen Galatasaray, bugün daha da az pozisyona girdi. Galatasaray'ın, bugün önceki maçlara göre daha az pozisyona girmesinin nedenlerine bakalım.

Kazım'ın sitilini, sezon boyunca attığı gollerin kısırlığını ve rakibi kovalamamasını sabaha kadar eleştirebiliriz. Fakat bu hücum oyuncusu olduğu gerçeğini değiştirmez. Tabii ki Eboue'den bahsediyorum. Kendisi iyi niyetli ve takımı için pozitif işler yapmak isteyen bir futbolcu. Fakat hücum yeteneklerinin kısıtlı olması ile takıma yeni gelen her oyuncuda olduğu gibi kendini ispatlama çabası içinde olması birleşince ortaya acemi futbolcu profili çıkıyor. Bir de üstüne üstlük bu gerçekleri göremeyen spikerlerin kendisi hakkında ''Premier Lig'den gelmiş bir futbolcuya yakışmayacak bir top kontrolü'' lezzetindeki yorumları birleşince, insan çaresiz kalabiliyor. Tıpkı Eboue'nin sahada çaresiz kalması gibi...Bu tarz yorumlar televizyon başındaki, futbolu çok bilmeyen ama takımına aşırı derecede bağlı olan taraftarları kızdırmak için bir yem oluyor. Bu akşam bana Kazım'ın değerini bilmek adına olumlu bir akşamdı.

Daha da kötüsü var ama. Eboue'nin o bölgenin oyuncusu olmamasına rağmen çabası ve istekli oyununu görebiliyorsunuz. Fakat bir de o bölgenin oyuncusu olup, senelerdir patlama yapması beklenen fakat ne hikmetse bir kere bile o potansiyeli bize gösteremeyen bir Aydın Yılmaz gerçeği var. Rakibi kovalamak yok, adam eksiltme yok, çizgiye inme yok, geriye yardım yok, yok da yok. Yalandan alan daraltarak senelerdir mücadele ettiğini taraftarlara gösterme çabası artık yavaş yavaş son buluyor. Taraftar bunu yemiyor. Daha takıma katılalı 3-5 ay olmuş Eboue, Elmander ve Melo'yu gören taraftar, Aydın Yılmaz'ın durumunu yavaş yavaş anlıyor. Galatasaray'ın kötü gittiği 3-4 sezonda taraftar Galatasaray'ın nasıl mücadele ettiğini unutmuştu. Bu sezon bunu hatırlamak ile beraber Aydın gibilerin de ne durumda olduğunu taraftar anlamaya başladı. Bu sezon Fatih Terim ile beraber son şansını iyi kullanamayan bir Aydın Yılmaz seneye bu takımda duramaz.

4-4-2 oyuncu profilleri ile sahaya çıkan Galatasaray'da orta saha Melo, Selçuk, Eboue ve Aydın Yılmaz ile kurulunca orta sahada 2 kişi eksik oynayan Galatasaray Melo ve Selçuk ile biraz direnç sağlayarak o bölgede %50 oynadı. Eboue ve Aydın ile başlanan bir orta saha anca böyle sakatlıklar olan durumlarda olabilir. Başka türlü oluru olmadığını sadece Fatih Terim değil, taraftarlar da görmüştür.

Eboue ve Aydın'ın verimsizlikleri bir kenara, tabii ki üst üste galibiyetlerin mimarı olan orta sahanın bugün beraber olmaması Galatasaray'ın skor üretmesini engelledi.

Geçen hafta Baros'un iyi performansı ve sakatlıkların olması Fatih Terim'in 4-4-2 ile maça başlamasına vesile oldu. Bugün gol yollarında Galatasaray'ın etkisizliğini sadece 4-4-2'ye bağlayamayız fakat bizlere bir şeyi de işaret ettiğini bilmeliyiz. Galatasaray 4-4-2 oynayarak Melo, Selçuk ve Engin'den aynı anda yararlanamaz. Evet, Engin belki sol çizgi oyuncusu olarak da sahada yer alabilir fakat bu Galatasaray'da daha önce görmediğimiz bir durum olur ve bu 3'lünün birbirlerine 4-1-4-1 sistemindeki gibi yakın oynayamayacakları demek olur. Sol çizgide olan bir Engin'in, tüm oyun stratejisi değişecektir ve aslında o bizim Galatasaray'da oynadığı oyununu bildiğimiz Engin olmayacaktır. Bu yüzden Engin sakatlıktan çıkınca, 4-4-2'nin Galatasaray'a uygunluğu tartışılabilinir. Melo, Selçuk ve Engin'den Galatasaray'ın tam randımanlı yararlanabilmesi için bu oyuncuları orta sahadan dikine oynayabilecek şekilde kurgulaması gerekir. Bu da önceki maçlarda gördüğümüz gibi, anca 4-1-4-1 ya da varyasyonları bir sistem ile mümkün olabilir.

Her yazıda belirtiyorum. Selçuk, Melo, Engin birbirlerini çok iyi tamamlayan oyuncular. Hangisinin hangi dakika ve pozisyonda, oyunun hangi periyodunda sahneye çıkacakları belli gibi oynuyorlar. Büyük bir iş birliği içindeler. Bugün o isimlerden birinin eksik olması Aydın ve Eboue'nin verimsizlikleri ile birleşince, Galatasaray haftalardır orta sahada rakiplerine tasladığı mertliği bugün Antalyaspor karşısında taslayamadı. Yani; Engin gitti, orta saha verimsizdi. Yani; 3'lü değişti ''mertlik'' bozuldu.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben ilk yarıda resmen uyudum. Kalabalık bir grupla izlememe rağmen resmen uyudum. Bu kadar sıkıcı bir maç olabilirdi ancak..