10 Nisan 2012 Salı

"5 puan kapanmayacak fark değil" (Psikolojik ve Stratejik Etkenler)


Tabii ki değil. Bu 3 puanlık sistemde 2 maça bakar Galatasaray'ın şampiyonluğu kaybetmesi. Fakat bu 5 puanın getirmiş olduğu psikolojik etkenleri konuşmak lazım.

Dün kuralar çekildi, fikstür belli oldu. Buna göre ilk hafta Beşiktaş - Galatasaray, Fenerbahçe - Trabzonspor maçları oynanacak. 5 puanlık fark ile play-off'a başlamış Galatasaray'ın İnönü'deki oyun tavrı ile, lideri 5 puan geriden takip eden Fenerbahçe'nin Trabzon maçındaki futbol tavrı aynı olamaz. Fenerbahçe mutlak kazanmak için oynayacak. Fenerbahçe için beraberlik iç sahada düşünülemez bir durum, eğer şampiyon olmak istiyorlarsa. Sürekli gol için Trabzon kalesine yüklenecek. Bundan doğacak defansif zaafları da iyi savunmak zorunda. Fakat Galatasaray İnönü'de daha sabırlı ve dengeli oynayabilir. Bu lükse sahip. Kazanmak zorunda olmadığı bir maç. Mutlaka Galatasaray'da kazanmak isteyecektir fakat Fenerbahçe gibi mutlak kazanması gerekmemektedir. Futbolda bu "mutlak galibiyet" için çıkılan maç ile "1 puan da kurtarır" kafası ile çıkılan maçların psikolojik etkenleri çok farklıdır. Saha içinde "1 puan da yeter" tarafı genellikle gole ve galibiyete daha yakın olan taraftır.

Bu psikolojik etkenlere göre, hocaların ve ekiplerinin stratejik gereksinimleri ve düşünceleri değişkenlik gösterecektir. Galatasaray'daki 5 puanlık fark ile doğan psikolojik üstünlük, Fatih Terim ve ekibinin stratejik hamlelerini de arttıracaktır. Bir başka değişle, beraberliği de ihtimaller arasında olacaktır. Aykut Kocaman ve ekibinin bu 5 puanlık fark yüzünden stratejik hamleleri daha kısıtlı olacaktır.

Bu değerlendirme sadece ilk hafta maçları ile ilgili oldu ama bu puan farkının ileriki haftalara sarkması aynı sonuçları doğuracaktır.

5 puanlık fark çok büyük fark gibi gözükmese de psikolojik açıdan çok büyük avantajları var. Bu psikolojik üstünlüğü kullanabilmek için de, tecrübeli bir hoca gereksinimini Galatasaray Fatih Terim ile rahatlıkla giderir.

Hiç yorum yok: