14 Haziran 2012 Perşembe

Almanya 2 - Hollanda 1 | Oğlum Bak Git!





Hollanda - Almanya. Maçın adı bile heyecan verici. Almanya kazanırsa işi bitirecek, Hollanda kaybederse işi mucizelere kalacak. Hollanda kazanırsa, gruptaki her takımın son haftaya girilirken puanı 3 olacak. Böyle de bir maç...

Van Persie, maçın başında Almanya defansı arkasına çok iyi sarktı fakat vuruşu, hepimizin içimizden "Huntelaar olsa atardı sanki" dememizi sağladı; zayıftı. Dakika 10 olduğunda Van Persie 2 tane net pozisyonu harcamıştı bile.

Almanya derli toplu ne yaptığını bilen bir takımken, Hollanda aç gözlü geleceğini düşünmeden para harcayan 'delikanlı' gibiydi. Hollanda, Almanya kalesine baskı kurmaya çalıştıkca, Almanya "Oğlum bak git" diyerek Hollanda'yı uyarıyordu.

Almanya beklendiği gibi maça daha sakin başladı. Hollanda'ya göre daha fazla bekleyen taraftı. Fakat etkisiz de degildi. 24. Dakikada Gomez'i unutan(!) Hollanda stoperleri, Hollanda'nın yenik duruma düşmesine engel olamadılar. Aynı Danimarka maçındaki gibi Hollanda, golü yedikten sonra daha şuursuzca saldırmaya başladı.

"Oğlum bak git"leri aldırmayan Hollanda, sırtına faraşı yiyordu. Dakika 38'de Gomez, takımının ve kendisinin 2. golünü atıyordu.

İlk yarı bitiminde, Hollanda için iki tarafı 'pisli' değnek bir maç oluyordu. Hollanda oyunu hızlandırdığı zaman, 'pozisyon bulma girişimi'ne girebiliyordu. Almanya ise resmen pozisyon buluyordu. Hollanda tempoyu hızlandırmadığı zaman, kendi yarı sahasını zor geçiyordu.

Van Marwijk, 2. yarıya ortasahada ağır kalan Van Bommel yerine bir hucumcu olan Van der Vaart ile başladı. İlk yarıda sol açık oynayan Barcelona'lı Affelay yerine ise Bundesliga gol kralı Huntelaar oyuna girdi. Böylelikle ilk yarı ileri uçta etkisiz kalan Van Persie sol açığa gelirken, Huntelaar ileri uca geçti.

2-0 geride olan Hollanda, bu değişikliklerden sonra daha etkili olamadı açıkcası. Sanki Hollanda'lı oyuncular da kafalarında "kazanamayız"ı benimsemişlerdi. Zaten maç 0-0'ken bile fizik kuvveti ile ayakta kalan taraf Almanya iken, Almanya'nın oyunu 2-0'a getirdikten sonraki periyotta, Hollanda'lı oyuncular mental olarak da dibe vurduklarından, fizik kuvvetler arası fark daha da belli oluyordu. Tabii ki Huntelaar'ın oyuna girmesi ve Van Persie'nin de sahada kalması, Alman savunmasını ister istemez tedirgin etti. Huntelaar'ın 2. yarı oyuna girmesi, Van Persie'nin daha çok alan bulması demekti. Dakika 73'de Van Persie bulduğu bu alanlardan birini iyi değerlendirdi ve Premier Lig'de attığı tarz gollerden birini atarak, farkı 1'e indirdi. Maç bu dakikadan sonra biraz daha hareketlendi. Maç 2-1 olunca, yukarıda bahsettiğimiz Hollanda'nın mental ve fiziksel düşüşü, doğal olarak yukarı çıktı.

Hollanda, top rakipteykenki oyunda turnuvanın en zayıf ekiplerinden. Danimarka maçı da bu yüzden kaybedilmişti! Turnuva öncesi analiz yazılarımızda, Hollanda'nın hücumcuları ile savunmacıları arasında kalite farkının çok fazla olduğunu yazmıştık. Buna ek olarak, hücumcuların, oyunun savunma yönünü çok dirençsiz ve isteksiz yaptıklarını da eklemeliyiz.

Sonuç olarak Hollanda, savunma yönü zayıf yetenekli oyuncuları olan bir takım görüntüsünden çıkamayarak, Almanya'ya da mağlup oldu. Artık Hollanda'nın işi mucizelere kaldı. EURO2012 elemelerinde en çok gol atan Hollanda takımı, turnuvanın 2. maçı sonunda sadece 1 gol atarken kalesinde 3 gol gördü. Portakallar son maçında Portekiz ile karşılaşacak

Hiç yorum yok: