24 Eylül 2011 Cumartesi

Brendan Rodgers | Swansea Menejeri





Bu adam Premier Lig takımlarından Swansea'nın menejeri, bizim futbol dilimizle teknik direktörü; hocası. Aslında Premier Lig ekiplerinden diyorum fakat Swansea geçen sene Championship'de mücadele ediyordu. Yani Brendan Rodgers bu takımı Championship'den Premier Lig'e çıkartan menejer.


Hikayesi değişik. 1973 doğumlu, Kuzey İrlanda vatandaşı. Futbolculuktan 20 yaşında emekli oluyor. Açıkcası oyunculuğu ile kayda değer bir şeyler söylemek güç. Muhteşem yetenek değilseniz, 20 yaşında emekli olduğunuzda bunu birilerinin farketmesi güç. Kısa futbolculuk döneminde, 1987 ile 1989 yılları arası Kuzey İrlanda takımlarından Ballymena United'da forma giydikten sonra 1990 senesinde Reading'e transfer oluyor. Bu transfer onun aslında futbolculuk değil menejerlik kariyerinin başlangıcı oluyor. Burada tam bilinmemekle beraber tahminen 1-2 sene oynadıktan sonra futbolu bırakıyor. Yani Reading Rodgers'ın futbol oynadığı son takım.


1995 yılında henüz 22 yaşındayken ''Reading Academy''nin genç takım sorumluluğuna getiriliyor. 22 yaşında, kendisine genç takımın sorumluluğunun verilmesi eğitimli biri olmasından kaynaklanıyor. Kuzey İrlanda'da ufakken başarılı bir öğrenci olduğu söyleniyor ve ana dili İngilizce'nin yanında akıcı şekilde İspanyolca konuştuğu da biliniyor. Genç takımın başına geçmesi, taktik bilgisinden daha çok, genç oyuncuları her konuda eğitebilecek bir öğretmen sıfatına sahip olması aslında. Brendan Rodgers'ın bu dönemden sonra futbolu öğrendiğini söylemek mantıksız olmaz. Sahada gençleri eğitirken kendisi de deneme yanılma yöntemiyle kendini geliştirme fırsatı yakalıyor.





Rodgers uzun dönemler Reading'in genç takım antrenörlüğünü yaptı. 2004 senesinde kendini çok heyecanlandıran bir teklif aldı. Porto'da büyük işler yapmış, Şampiyonlar ligine kadar alınmadık kupa bırakmamış, bir dönem sir Bobby Robson'ın öğrencisi olan Mourinho'nun Chelsea'nin başına geçtiği bilinirken, bu adamın İngiltere'ye gelip Rodgers'dan başına geçtiği Chelsea'nin genç takım antrenörü olmasını istemesi gerçekten onu çok heyecanlandırmıştı. Genç takımdan sonra ''reserve team''in de başına geçecekti. Burada Mourinho ile çok güçlü dostluklar kurdu ve ondan hem taktik hem de oyuncu ilişkileri anlamında çok şeyler öğrendi.


Mourinho Chelsea'den ayrıldıktan sonra, Rodgers'ın Mourinho'nun menejerlik yeteneklerinden kesinlikle bir şeyler kapmış olabileceğini düşünen ''çakal'' Championship kulüpleri kendisi ile ilgilenmeye başladı. 2008 yılında Championship takımlarından olan Watford ile sözleşme imzaladı. Üstelik bu sefer genç takım antrenörlüğü de değildi. Rodgers tam yetki ile Watford menejerliğine getirildi. Burada kısa süre kaldıktan sonra Reading'in menejerlik koltuğunun boşalması ile kendisine Reading cephesinden bir teklif yapıldı ve aklının zaten hep Reading'de olduğunu belirterek Reading'in menejeri oldu. Düşünüldüğünde, yetiştiği ve büyüdüğü Kuzey İrlanda'yı bırakarak 1990 senesinde sadece 17 yaşındayken, İngiltere'ye Reading'e gelip ve 2004 senesinde kadar bu kulüpte kalan biri olarak, o kulübün menejeri olmak kendisini şüphesiz ki heyecanlandırmıştır. Fakat burada da parlak yıllar geçiremeyecekti. İlk galibiyetini aylar sonra Carling kupasında Burton Albion'u 5-1 yenerek alan Rodgers, kötü sonuçların ardından kulüple karşılıklı olarak sözleşmesini feshetti.

2010-2011 senesinin transfer döneminin başında Swansea City'den teklif alan Rodgers bu teklifi kabul ederken Championship'de mücadele eden takımını Premier Lig'e çıkaracaktı. İşin garibi bu sezon Premier Lig'e yükselmek için Reading ile karşılaşan Rodgers'ın öğrencileri, Wembley'de Reading'i 4-2 yenerek Premier Lig'e yükseldiler. Aynı sezon içerisinde Rodgers ''Championship'de Ay'ın menejeri'' ödülüne de layık görüldü. Premier Lig'de ilk galibiyetini geçtiğimiz hafta West Bromwich'e karşı 3-0 kazanarak aldı.

Bu sezon Premier Lig'in ilk haftasında şansız bir fikstüre kurban gittiğini söyleyebiliriz Brendan Rodgers ve öğrencilerinin. Muhteşem transferlerle sezona iddalı giriş yapmak isteyen Manchester City'e Etihad stadyumunda konuk oldular. Aguero'nun coştuğu maçta 4-0 yenilmekten kurtulamadılar. 2. hafta evlerinde Wigan ile 0-0 berabere kaldılar. Bu da Rodgers ve öğrencilerinin Premier Lig'de puan ile tanışmaları demekti. 3. maçta da Sunderland ile de kendi evlerinde 0-0 berabere kalarak puanlarını 2'ye yükselttiler. PL'deki 4. maçlarında Arsenal'e Emirates stadyumuna konuk olan Swansea pozisyon bulmasına rağmen, sezona iyi başlayamayan Arsene Wenger'in öğrencilerine 1-0 yenilmekten kurtulamadı. Geçen hafta kendi sahasında West Brom'a karşı 3-0 kazanan Rodgers ve öğrencileri ilk galibiyetlerine alarak Premier Lig'e ''Merhaba'' dediler.




Brendan Rodgers'ın oyuncu ilişkilerinin taktik bilgisinden daha üstün olduğu bir gerçek. 1995'de Reading'in genç takım sorumlusu olduğunda kendisini oraya getirenlerin onun bu yeteneğini görüp onu bu yaşta bu göreve layık gördükleri ortada. Mourinho ile kendini taktik yönünden de geliştiren Rodgers yakın zamanda daha büyük kulüplere gidebilir. Menejerlik için genç bir yaşta olduğunu ve daha tecrübelenerek daha büyük işler yapabileceğini söylemek hayalcilik olmaz. Belki Dünya çapında olmasa da Premier Lig ve Championship'in ''tecrübeli'' menejerlerinden biri olması muhtemel.


Kendisi ile ilgili yazının sonunu Mourinho ile aralarında geçen bir konuşma ile kapatmak güzel olacaktır.

Premier Lig'in ilk haftasında Mourinho eski yardımcısı Brendan Rodgers'ın takımının Manchester City ile oynayacak olduğunu öğrenir. Mourinho bunu duyunca Blackberry'sini eline alır ve Swansea menejeri Rodgers'e ''İlk maçın Manchester City deplasmanı dostum, 3 puanın garanti'' şeklinde mesaj atar. Bunu gören Rodgers Mourinho'nun bu derece emin konuşması sonucu güler.







Hiç yorum yok: