19 Aralık 2011 Pazartesi

Senden Önce Senden Sonra | Semih Kaya ve 4-4-2

Galatasaray, 16 maçta 26 gol atıp, 11 gol yemiş. Ligin en az gol yiyen ve en çok gol atan takımının hangi doğruları yaptığı açıktır. Doğru oyuncularla, doğru stratejiyi sahaya yansıtabilmek.


9. haftaya kadar Fatih Terim, Ujfalusi ve Gökhan Zan ikilisini stoperde kullanıyordu. Gökhan Zan çok ağır bir oyuncu olmamasına rağmen, teknik ve sezi zaafından ötürü, ileride kurulan savunmanın bir parçası olduğu zaman, takımına oldukça sıkıntılar çektirebiliyor. Fatih Terim'in oynatmak istediği sistem açık. Savunmayı mümkün olduğunca önde kurup, oyun alanını daraltmak. Böylece rakip sahaya oyunu itebilirsiniz. Aynı probleminin Sabri'de de olduğunu söylemeliyiz. Evet, Sabri ileri çıkışlardan sonra mümkün olduğunca çabuk geriye dönüyor. Fakat, bununla beraber sezileri ve oyun zekası, her zaman doğru zamanda doğru yerde olmasına izin vermiyor. Ligin başında Galatasaray, genellikle bu veya buna benzer 11'lerle sahaya çıkıyordu ya da hocanın ideal 11'i buydu:


Rakibe, pozisyona, stratejiye göre; 4-5-1, 4-3-3 ve 4-1-4-1 diye yorumlanabilir. Galatasaray, bu kadroyla ya da buna benzer kadro, strateji ve saha dizilişleri ile sahaya çıktığı dönemde, (benim Semih Öncesi dediğim dönem) 9 gol yemiş. Bu da ilk 8 haftalık döneme tekabul ediyor.

Sabri'nin sakatlanması çok kötü tabii fakat Galatasaray'a olumlu bir yansıması olduğunu söylemeliyiz. Eboue, zamanlaması çok iyi olan bir oyuncu. Hangi dönemde hücuma çıkması gerektiğini, hangi dönemde rakibi karşılaması gerektiğini çok iyi biliyor. Bu da Galatasaray'a çok olumlu dönüyor. Sabri - Kazım ikilisi çok dengesiz bir ikili. Eboue oynadığı bölgede, önündeki oyuncuyu da yönlendirici bir özelliğe sahip. Onun doğru çıkışları, gol demek, gol yememek demek. Eboue'nin savunma yönünün kuvvetliliği kadar, hücuma çıkışındaki dengesinin de aslında takım savunmasına yardımcı olduğunu söylemeliyiz.

Yukarıdaki fotoğraftaki kadroya bakınca, direk önde oynayan 3 oyuncu; Riera, Kazım ve Elmander. Elmander'in top tutma özelliği çok yüksek fakat tek başında 4'lü savunmanın ve hatta defansif orta sahaların arasında ezilmesi kaçınılmaz bir son. Biraz sonra paylaşacağımız, Fatih Terim'in 4-4-2'sinde bu sıkıntı büyük ölçüde giderilmiş gözüküyor. Elmander'in geriye gelerek orta sahasına yardımcı olması, rakip savunmaları artık rahatlatamıyor çünkü orada bir Baros beklemekte. Riera ve Kazım, direk neticeye gitmek isteyen oyuncular. O bölgede top oynamaktan ziyade ilk düşünceleri, dikine kaleye gitmek. Zira 90 dakika boyunca çizgiye 2 kere inmeyen bu oyunculara, kanat oyuncusu demek dilimize varmıyor. Durum böyle olunca da ileride top tutamayan Galatasaray, bu dönemde "takım savunması"nda zaafları varmış gibi gözüküyordu ki vardı da.


Galatasaray'ın, Arena'da, Gaziantep'ten 4 gol yemesinden sonra, cezalı oyuncularında olmasıyla Semih Kaya kadroya girdi. Çoğu Galatasaray'lı çekimserdi açıkcası. Fakat kendisinin ilk 11'e girişi, birden fazla artı getirdi Galatasaray'a.


Galatasaray, Semih ile 9. hafta ile beraber 1 maç hariç beraber sahaya çıktı. Kaçırdığı maç ise, Semih'in derbide oynamasını isteyen ve kart görüp cezalı duruma düşmesini istemeyen Fatih Terim'di. Galatasaray Semih ile sahaya çıktığı 7 maçta sadece 2 gol yedi. Ujfalusi ile beraber gerçekten iyi bir ikili oldular.

Semih Kaya'nın takıma monte edilmesi, savunmanın biraz daha ileride kurulmasını sağladı. Ujfalusi ve Semih top oynayabilen stoperler. Galatasaray, top çıkarma konusunda o bölgede artık minimal sıkıntılar çekiyor. Semih'in çabukluğu Ujfalusi'nin daha rahat oynamasını sağladı ve bu oyuncunun da performansını arttırdı. Semih Kaya ve Ujfalusi'nin önde savunma kurması demek, Melo ve Selçuk İnan'ın daha ileride topla buluşması demek. Bunun da skora pozitif anlamda yansıdığını son haftalarda görebiliyoruz.


Bir de bunun üstüne, Fatih hocanın artık 4-4-2'ye keskin bir dönüş yapması takımın ileride daha fazla top tutmasını sağlıyor. Elmander'in sık sık geriye gelişleri, rakip savunmaların baskı altında kalmaması demek olmuyor. Baros gibi tilki bir futbolcunun sahada olması, Elmander'in orta sahaya gelişini daha anlamlı kılıyor.

Fenerbahçe maçından sonra ilk 11'de şans bulan Emre Çolak, formasının hakkını oldukça iyi veriyor. Baros ve Elmander'in hücuma katkıları, kanatta oynayan Emre Çolak ve Kazım'ın içeriye dribblinglerini daha tehlikeli hale getiriyor.

Gerideki doğru oyuncunun, hem savunmaya hem de hücuma nasıl katkı sağladığını görmek çok da zor değil. Semih belki gol atmıyor fakat Galatasaray'ın atağa çıkışlarından, dönen topları almasına kadar bir çok konuda fayda sağlıyor. Bunu sadece Semih olarak düşünmemek lazım, "doğru oyuncu" diye de düşünmeliyiz. Semih, yanındaki Ujfalusi'nin performansını arttırmasıyla beraber, orta saha oyuncularının ileride daha fazla topla buluşmasında da pay sahibi. Oyun stratejisinin, o stratejiye uyan oyuncularla oynanması gerektiğinin son zamanlardaki en güzel örneğidir, Semih Kaya.

3 yorum:

Buğra Sarıyıldız dedi ki...

Semih top kullanabiliyor yazmışsın ancak kullanamıyor. Daha doğrusu yanlış kullanıyor, hatalı pasları çok. Derinlemesine oynadığı neredeyse her top kayıp. Bir de Galatasarayımızın gol yememesinde "elleri küçük" veledin de çok büyük payı var. Yahu geçen sene maçları seyrederken "şimdi gol yeriz banko"dan "bişey olmaz muslera var"a geldik. Muslera eğer bize böle güven veriyorsa saha içini siz düşünün. Tüm taşlar yerine oturuyor yavaş yavaş

Bugra Sisman dedi ki...

Semih, mevkisine göre gayet top kullanabilen bir oyuncu. Ayaklarını Türkiye'deki standart stoperlerin üstünde kullanabiliyor. Buna özellikle çok dikkat ettim. " Derinlemesine oynadığı neredeyse her top kayıp." demişsin. Selçuk İnan bile o takımda dikine oynayınca top kaybediyor. Önemli olan onu oynayabilmeyi düşünebilmek. Dikine oyunlar her zaman risk barındırır, Semih de bu riski alacak kadar ayaklarına hakim bir stoper. Tabii bu konuda olduğu gibi her konuda kendini daha da geliştirecektir. Maksimumunda olmadığı bir gerçek. Ama gelişmeye çok müsait. Bu haliyle bile takımın en iyi 2. stoperi, sen düşün.

Adsız dedi ki...

galatasaray semih kaya gibi genç oyunculara sans vermeli yurt dışındanda 4-5 tane yabancı transfer gerek